Nikon Z7 Full Frame 4K Aynasız

Fotoğraf endüstrisinin öncü firmalarından Nikon 27 eylül 2018’de piyasaya çıkaracağını duyurduğu 45,7 MP tam çerçeve full frame CMOS sensöre sahip aynı zamanda 4K video kayıt edebilen aynasız fotoğraf makinesi Nikon Z7 sektörün aynasız fotoğraf makinesi üreten dev firmalarıyla aynı kulvarda yarışacağının sinyalini verdi.

EXPEED 6 görüntü işlemcisine sahip olan makina hem yüksek hem de düşük ISO değerlerinde düşük kumlanmaya sahip görüntüler ve çarpıcı dinamik aralık sunuyor. Bu yönüyle sektörün devlerinden Sony firmasıyla piyasada kapacağını sezinliyorum.
Z7’yi alıp inceleme şansım olmadı firmanın ürettiği içeriği baz alarak değerlendirmeye çalışacağım yazıma inceleme yazısından çok duyuru-tanıtım yazısı diyebiliriz gönül isterdi ki Nikon Z7’yi alıp inceleme imkânı bulayım sektörde biraz gerileyen geçmişte öncü bir firmanın böylesi bir atak yapması her şeye rağmen heyecan uyandıran bir durum.

Keskin video-fotoğraflar neredeyse sıfır sarsıntı

Nikon Z7 hızlı hareket eden konular bile her türlü ışıkta mutlak hassasiyetle takip edip hassas hedef AF moduyla en küçük ayrıntılara odaklayabileceksiniz diyor. Her ortamda fotoğraf çekebileceğinizi idea eden firma ISO 64 – 25600 çalışma olanağı sunuyor. Beş eksenli optik Titreşim Azaltma (VR) özelliği, göz doldurur cinste örnek tanıtım görsellerini izlemenizi tavsiye ederim. Durağan görüntüler keskin videolar neredeyse sıfır sarsıntı.

Z7 Videographerların ilgisini çekecek bir çözüm Dokunmatik LCD 3686 k-nokta elektronik vizör

Nikon firması videographerlarıda unutmamışa benziyor 30p kare hızında tam çerçeve 4K/UHD filmler çekebiliyorsunuz. Örnek videolardaki ayrıntılar inanılmaz renklerle bezenmiş 120p‘ye varan kare hızında Full HD filmlerle büyüleyici ağır çekimlere ulaşabiliyorsunuz. 4K veya Full HD film çekerken kolayca durağan kareler yakalayabileceğinizi söyleniyor ufak prodüksiyonların ilgisini çekebilir. Akıcı pozlama geçişleri sunan makine 4K ve 8K zaman aralıklı çekim imanı sunuyor. Fotoğraf makinesinde 4K/UHD zaman aralıklı görüntü dizileri oluşturabiliyorsunuz. Sensörün 45,7 megapiksellik etkin çözünürlüğü, aralıklı çekimde alınan durağan görüntüler kullanılarak post prodüksiyonda dudak uçuklatan 8K zaman aralıklı filmler yaratmanıza olanak tanınacağını söylüyor tanıtım yazıları. Nikon‘un gelişmiş 3686 k-nokta elektronik vizörü görüntünün net kalmasını sağlıyor. Ultra parlak, ultra keskin EVF hiçbir şeyi çerçevenin dışında bırakmıyormuş. Yüksek çözünürlüklü dik açılı dokunmatik ekranını kullanarak rahat video deneyimi elde edebilirsiniz. Yüksek çözünürlüklü dik açılı dokunmatik ekranda fotoğrafları ve videoları incelerken basit işlemeler imkanı sunuyor.

Gövde yapısı ve ergonomisi

Gövde yapısı ve ergonomisi oldukça şık görünen makine hem sağlam hem de hafif magnezyum alaşım gövdesi ve kapsamlı hava yalıtımıyla korunmuş. Zorlu hava koşullarında seyyahlar belgeselciler için önerilebilecek bir model. Yüksek hassasiyetli deklanşör, 200.000 kez test edilmiş. Kavrama yüzeyi derin, konforlu ve ergonomik görünüyor. DSLR kullanan biriyseniz bu makineye geçerseniz hiç yabancılık çekmeyeceksiniz gibi görünüyor tuş dizilimi ergonomisi bire bir olmasa da benzer düzeyde.

FTZ Objektif Yuvası Adaptörü

Daha önce Nikon DSLR setiniz var ise korkmayın boşa çıkacak diye. FTZ Objektif Yuvası Adaptörüyle, F objektif yuvasına sahip NIKKOR objektifleri olanağı sunuyor. Setapınız içerisinde kullanmayı sevdiğiniz objektifleri bu aparat sayesinde kullanmaya devam etmenin mutluluğunu yaşaya bilirsiniz. Ayrıca Z7 Tüm akıllı telefon tablet ve cihazlara bilgisayara kablosuz bağlanma olanağı sunuyor. yeni makineyle uyumlu bir takım objektif seçenekleri sunacağınıda umuyoruz.

Son söz

Fiyat meselesi biraz abartılmış kurlarda ortada amatör düzeyde işler üreten kişilerin hayal edip alamayacağı fotoğrafçılıktan büyük para kazanan profesyonellerinde ikinci üçüncü ekipmanları olarak kullanacağı bir makine.

Ali Osman Abalı

 

Görüntü (Fotoğraf) Fetişizmi :FOMO

  1. yüzyılda Cabir İbni Hayyam’ın GümüşNitrat’ın güneş ışığı etkisiyle karardığını anlaması ve 15. asırda Leonardo da Vinci’nin karanlık odada mevcut ufak bir deliğin dış dünyadaki görünümlerini aksettirmesi fotoğrafçılık tarihindeki önemli başlangıçlardır. Fotoğraf makinesi gelişerek 19 Ağustos 1839’da Fransa Bilimler Akademisi’nce tescil edildi. Geliştirilmeye devam ediliyor.

Sayısız bilim insanının katkılarıyla fotoğraf makinesi ile ‘görüntü kayıt’ etme günümüze kadar geldi. Yazılı basında tanıtım reklam afişlerinde kitap ve dergi yayıncılığında çeşitli keşifler ve buluşların tanıtılması açısından da değerli bir araç. En basit örnekle artık cebimizdeki telefonlar, kolumuzdaki saat, gözümüze taktığımız gözlük görüntü kayıt eder hale geldi. Fotoğraf hemen hemen her alanda kullanılır etkili bir yöntem durumunda bunu kimse inkâr edemiyor.

Tabi sadece şipşakçı fotoğrafçılar ya da zanaatçılar için değil aynı zamanda büyük sermaye için de çok iyi bir kazanç kapısı. Şipşakçı fotoğrafçılar tarihe karışırken, küçük esnaf konumundaki “mahalle fotoğrafçıları”ndan büyüyemenler iflas ederken dijital baskı merkezleri onların yerini almaya başladı. Lokantalarda ellerinde fotoğraf makineleri “çekelim mi abi – abla” diyenler kendilerine başka işler buldular. Ya da işsiz kaldılar. Öyle ya şimdi herkesin cebinde bir fotoğraf makinesi var.

Bu özetlemeye çalıştığım gelişmeler sonucu fotoğraf, internet aleminin, sosyal medyaların en çabuk tüketilen aracı haline geldi. Eskiden her evde olan albümler yerlerini dijital belleklere bıraktı. Kişiler sosyal medya hesaplarında aile albümleri oluşturuluyor. Günümüzde herkesin ihtiyacı olan cep telefonu satın alma seçimi yapılırken “kamerası kaç megapiksel, 4 K video var mı” diye sorgulanıyor.

Şimdilerde de FOMO (Fear of Missing Out) adında yani Türkçesi ‘Gelişmeleri Kaçırma Korkusu’ denilen hastalık türedi. Sosyal medya kullanan hemen hemen her kişi her gün her dakika orada olmak görünür kılmak istiyor kendini. Oraya fotoğraf yüklemek zorunda hissediyor. Görmek, göstermek, teşhir etmek, varlığını duyurmak istiyor. Özenle oluşturulmuş aile albümleri kimler tarafından beğeni almış onu merak ediyor.

Fotoğraf sanatçısı Özcan Yaman Evrensel Gazetesi’ndeki Kadraj köşesinde Sovyetlerin fotoğrafa katkıları başlıklı yazısında söyle diyor: “Bu yeni icadı öğrenmek ve kullanmak öncelikle parası olanlara tanınan bir ayrıcalıktı. 1888 yılında Kodak “Siz düğmeye basın, gerisini bize bırakın” diyerek parası olanlara sesleniyordu. Fotoğraf makinelerine ulaşmak ve fotoğrafla uğraşmak pahalı ve zor bir işti. Sonuçta sınıfsal bir statünün ve hakim olanların çıkarlarına hizmet eden yeni bir icattı; aristokratların evlerini süsleyen aile fotoğrafları özellikle portreler ve suçluların arşivlenmesinde kullanıldı. Miting alanlarında konserlerde çoğunluk ellerinde cep telefonu ertesi gün sileceği yada sosyal medya hesabından 200 300 kişiye paylaşacağı 5 bilemedin 10 beğeni alacağı fotoğrafları çekmek için profesyonel insanlarla yarışıyor. Gazeteciler belgesel fotoğrafçıları itiştiriyor.

Son söz: Teknolojik gelişmeye tabi ki açığım. ben de yararlanıyorum bundan. Ama artık “fotoğrafta” zıvanadan çıkılmış durumda. Yakın akrabaları arkadaşları ölmüş insanlar cenaze başında selfie yapıp sosyal medyada paylaşıyor. Selfie çılgınlığı saplantı derecesinde popülerliğini koruyor. Psikologlar bu durumun analizini yapmakta zorlanıyor.

Açık söylüyorum tedaviye ihtiyaç var, terapiye ihtiyaç var.

Ali Osman Abalı